KurumsalÜretkenlikVerimlilik

Bu prensibin formüle edilmesi Dr. Laurence J. Peter’ i farkında olmadan hiyerarşileri inceleyen hiyerarşi ilmini keşfetmesini sağladı.
Hiyerarşi;
üyelerinin rütbe, kademe veya sınıflarına göre tertip olunduğu herhangi bir teşkilatı ihtiva eder.
Ehliyetsizlik; hiyerarşi üyesinin görevlerini yapmak için gereken bilgi ve tecrübeye haiz olmaması ve mesleki sorumluluklarından habersiz olmasıdır.

Bazı kişiler hiyerarşiden kaçınmayı deneseler de iş hayatında, sanayide, sendikacılıkta, siyasette, devlet hizmetinde, silahlı kuvvetlerde, eğitimde vs. herkes hiyerarşi ile yakından ilgilidir.Hiyerarşide herkes Peter Prensibinin tesiri altındadır.
Hiyerarşi üyelerinin çoğu bir-iki kere terfi ederler, bir ehliyet seviyesinden diğerine yükselirler. Hiyerarşideki her ehliyet seviyesinde gösterilen ehliyet kişiye bir daha terfi etmek fırsatını verir. Nihai terfi bir ehliyet seviyesinden bir ehliyetsizlik seviyesine yükselmektir.
Hiyerarşide yeteri kadar rütbe ve yeterli bir zaman varsa hiyerarşideki her üye kendi ehliyetsizlik seviyesine kadar yükselir ve orada kalır. Zamanla her mevki, bu mevkinin gerektirdiği görevleri ifa etmeye ehil olmayan bir hiyerarşi üyesi tarafından işgal edilmeye mütemayildir.

Her hiyerarşide işle ilgili ehliyetsizlik vardır. Fakat bir hiyerarşide bütün hiyerarşi üyelerinin ehliyetsizlik seviyesine ulaştığının gözlenmesi pek mümkün değildir. Bu durum hiyerarşinin ehliyetsiz üyelerine rağmen hiyerarşide işlerin nasıl yürüdüğü sorusunun cevabını vermektedir. Hiyerarşide görevler henüz ehliyetsizlik seviyesine ulaşmamış hiyerarşi üyeleri tarafından ifâ olunur.

HAREKET HALİNDEKİ PRENSİP

Hiyerarşi ilminin her hiyerarşide nasıl işlediğini anlayabilmek için tipik bir hiyerarşi olan öğretim mesleğinde Peter Prensibinin nasıl işlediğini inceleyelim.
Meslek hayatına yeni başlayan öğretmenlerle işe başlayalım. Kabaca öğretmenleri ehliyetli, orta derecede ehliyetli ve ehliyetsiz olarak üç sınıfa ayıralım. Dağılım nazariyesinin peşinen belirttiği ve tecrübeyle de doğrulandığına göre öğretmenler bu sınıflara düzensiz bir şekilde dağılacaklardır. Aşağıdaki grafikte görüldüğü üzere çoğunluk orta derecede ehliyetliler, azınlık ise ehliyetli ve ehliyetsizler sınıfına dâhil olacaklardır.
Düzen adamının vakası:
Ehliyetsiz bir öğretmen terfi etmeye lâyık değildir. Mesela Bayan Ditto kolejde son derece düzenli bir öğrenciydi. Kendisine ne söylenirse onu yapmaktaydı, ne eksiğini ne de fazlasını. Ehliyetli bir öğrenci olduğu kabul edilmekteydi. Öğretmen okulundan iftiharla mezun oldu.
Öğretmen olduğunda, tıpkı kendisine öğretildiği gibi öğretiyordu. Ders kitabını harfiyen takip ediyor, ders program kılavuzuna ve ders saatlerine aynen uyuyordu.

Bayan Ditto, kural ve teamüllerin mevcut olmadığı durumlar hariç, işinde oldukça başarılıdır. Fakat hiçbir kuralı çiğnemediği ve hiçbir emre uymamazlık etmediği halde, Bayan Ditto’ nun başı sık sık derde girmektedir ve bir öğretmen olarak ehliyetsizlik seviyesine ulaşmıştır.
Gizli Bir Zaaf:
Mesleğe yeni başlayan öğretmenlerin çoğu orta derecede ehliyetli veya ehliyetlidirler. Hepside terfi ettirilmeye lâyıktırlar.
Bay Beeker ehliyetli bir öğrenciydi, ve sevilen bir fen bilgisi öğretmeni oldu. Verdiği dersler ve laboratuar çalışmaları şevklendiriciydi. Bay Beeker büro işlerinde pek başarılı değildi, ama onun bu zayıf tarafı, üstlerinin nazarında, öğretmenlikteki başarısı ile telâfi edilmekteydi.
Bay Beeker terfi ettirildi, fen departmanının başına getirildi. Bu görevinde büro işleri yapmak zorundaydı. Ehliyetsizliği aşikârdı. Bay Beeker’ ın bir daha terfi ettirilmesi düşünülemez. Getirildiği bu mevkide ehliyetsizdir.

(Diğer sayfaya geç)

Bir yanıt yazın