ÜretkenlikVerimlilikYaşam

Eğer kendini çoğu zaman çok çalışıyor olarak buluyorsan, bunun ya patronun ya da kendi iş yapma kültürünle bir ilgisi vardır.

Patronunuz konusunda bir yorum yapamıyoruz. Ama bununla birlikte kötü çalışma (uzun) kültürünüz varsa bunu evcilleştirmek için bazı şeylerden bahsedeceğiz. Yani kendinizden…

Evet, geçtiğimiz yıllara göre daha fazla çalışıyoruz.Burası kesin. Haftalık 45 saat ortalamanı çok çok üstündeyiz. Bunun en önemli sebebi artık iş yeri dışında da artık mobil olarak (yüksek teknolojinin nimetleri) bizlere her koşulda ulaşılıyor olmasıdır. Öncelikle gelen her bilgi/iş eğer ki bir de belirgin iş yönetiminiz yoksa (hafızanıza güveniyorsanız) daha fazla iş yükü algısı yaratıyor veya o işleri yapmanız gereken ortamlar dışında halletmeye çalışıyoruz. Yani kısaca daha çok çalışmak durumunda kalıyoruz. Bir süre sonra bu bir iş kültürü haline bile gelebiliyor.

Peki, çok çalışma iş kültürün varsa “gerçekte” senin neyin var?

Muhtemelen onlar her zaman daha fazla çalışmayı seviyorlar. Kendini ya da başkalarını incitmemek için uzun saatler çalışmak onlar için sorun değil. Bu yoğun çalışma kültürünün en önemli farkı her gün,haftanın ya da ayın her günü yaşanmasıdır. Bu kültürde söylenebilecek tek şey ” Kafanı kaldır ve dışarı çık , seni tatmin edecek kişisel ve mesleki deneyim kazan” denilebilir.  Çünkü dengeli bir yaşam ancak dengeli deneyimlerle kazanılabilir. Bu yüksek olasılıktır.

Fakat bazen hayatta işler sağlıksız yollardan gelebilir ve bunlardan kaynaklı iş yoğunlukları da yaşanabilir. Tabi her iş bu şekilde de gelmiyor. Günlük rutin içinde her zaman düzenli gelen her hangi bir sorun içermeyen işlerde var. Bu işleri yaparken  huzur içinde geçirdiğimiz saatlerde gelebilecek sağlıksız işlerle ilgili tedbirleri (tehlike çıkışları) almak gerekir. Her işin normal aktığı, bir tür memnuniyet ve mutlulukla geçen o iş saatlerde sağlıksız gelen ve ani çıkan işler ortalığı karıştırır. Eğer fiziksel, psikolojik, duygusal veya başka sağlıksız nedenlerden dolayı, diğer planlı işler zarar görmeye başlıyorsa,  daha fazla çalışmaya başlıyorsunuz. Bunu “bilinçli” ilerleyen ÖNCELİKLER yönetimiyle en az zararlı hale getirebilirsiniz. Eğer bir hatırlatıcı sisteminiz yok ve hatırlatıcılar arasında bir bilgi mimarisi yoksa, siz o ani gelen işi bitirmek ve o an çıkan iş yangını söndürmek için daha fazla çalışmaya başlayacaksınız demektir.

 Çalışmalarında  “YETER”  hissi sendeki tanımı nedir?

Kendini yeniden organize etmeden ve yönetilebilir iş seviyelerini geriye yönelik düzeltmelerini yapmadan önce, bunun ne anlama geldiğini bilmek zorundasın. Çoğu insan gibi hayatın günlük rutinleri içinde çoğu zaman “en önemli şeylerin dışında” başkaca şeylerin üzere çalışıyorsun. Eğer gün için bir şeyleri “yeterli” yaptığın zaman, kendini o zaman makul bir miktarda çalışmış veya öğrenmiş gibi hissediyorsun. Aslında daha iyi gelişimler için yapman gerekenleri, sadece tek ve daha çok şey devam isteğine bağlı olduğunu dayanabilmektedir. Bu da sende “yeter” duygusu yaratıyor.

“EĞER KENDİNİ MAKUL BİR MİKTARDA ÇALIŞIYOR GİBİ HİSSEDİYORSAN !..  O ZAMAN SEN HANGİ DUYGUNU KAYBETMİŞ OLABİLİRSİN?”

(Diğer sayfaya geç)

Bir yanıt yazın