E-postaYaşam

İş saatlerinizin dışında, eğer dijital ortamda gelen postalarınıza yanıt veriyorsanız, bu oldukça tehlikeli bir şey.. Akşam birkaç e-postayı yanıtlamanın ne kadar kötü ne olabilir ki diyebilirsiniz?

Acil bir iş çıkar ya da yarına yetişmesi gereken bir iş vardır diye düşünebilirsiniz. Her zaman çevrimiçi ve erişilebilir olmak, profesyonelliğinizi gösterme yollarından biridir diye düşünüyor oluna bilinir.

Ancak, dijital iletişimin tüm hayatımıza sızması, düşündüğümüz kadar zararsız değil. Avustralya üniversitesi tarafında gerçekleştirilen akademik sektöründe gerçekleştirilen bir araştırma, mesai saatleri dışı iletişimin  yaygın olduğunu gösteriyor.  Tabi ki sonucunda, zihinsel ve fiziksel sağlığımıza ne kadar zarar verdiğini de gösteriyor

Araştırma;
Dijital iletişimin üniversite sektöründe iş stresini, iş-yaşam dengesini, sağlığı ve uykuyu nasıl etkilediğini incelendi. Haziran-Kasım 2020 arasında 40 üniversitede 2.200’den fazla akademik ve profesyonel çalışanının katıldığı araştırmada akademik gelişen teknolojik değişiklikler ve üniversitelerin ekonomik, sosyal ve kültürel refahı nasıl etkilediğine bakıldı.

Sonuçlar;
Önemli miktarda mesai dışı iletişim ile birlikte yüksek düzeyde stres bulundu. Bu içerir: Katılımcıların
% 21’inin işten sonra işle ilgili e-postalara yanıt verdi.
% 55’i akşamları iş arkadaşlarına işle ilgili dijital iletişime geçti,
% 30’u aynı gün içinde yanıt beklerken hafta sonları iş arkadaşlarına işle ilgili dijital iletişime geçti

İşten sonra iş mesajlarına yanıt vermelerini bekleyen yöneticisi olan olan çalışanlar, beklemeyen gruplara kıyasla;
daha yüksek düzeyde psikolojik sıkıntı (%45,2’ye kıyasla %70,4) ve duygusal tükenme (%35,2’ye kıyasla %63,5) bildirdiler.

Ayrıca baş ağrısı ve sırt ağrısı gibi fiziksel sağlık semptomları da bildirdiler (%11,5’e kıyasla %22,1). Buradaki sonuçlar ast-üst ilişkisinde kaynaklı değil aynı zamanda meslektaşlar arasındaki temas söz konusu olduğunda da aynı kalıpta.

Çalışma saatleri dışında meslektaşlarından gelen iş mesajlarına yanıt vermek zorunda hisseden çalışan grupları, yapmayan gruplara kıyasla daha yüksek düzeyde psikolojik sıkıntılı olduğu tespit edildi. (%39,3’e kıyasla %75,9). Ayrıca daha yüksek düzeyde duygusal tükenme (%35,7’ye kıyasla %65,9) ve fiziksel sağlık semptomları (%12,5’e kıyasla %22,1) bildirdiler.

Proje ekibinin üniversite çalışanları ile anket yapmasına rağmen, bunun çalışma saatleri dışında toplum çapında bir dijital iletişim sorununu yansıtıyor olması muhtemeldir. Avustralya Enstitüsü’nün geçen yıl yaptığı bir anket , Avustralyalıların haftada ortalama 5,3 saat ücretsiz fazla mesai yaptığını gösterdi; bu, bir önceki yıla göre 4,6 saatti.

Özellikle, araştırmada çalışanların %31’i orta veya şiddetli bir psikolojik bozukluk bildirdi ve %62’si işyerinin ” psikososyal güvenlik ortamının ” – psikolojik sağlıklarını koruma derecesinin – “zayıf” olduğunu düşündüklerini söyledi.

Ne anlama geliyor? Ev ve iş arasındaki geçiş sınırı kişisel ve sosyal sonuçları açısından ciddidir. İnsanlar evlerinde iş amaçlı telefonlarına yanıt veriyor veya e-postaları yanıtlamak durumunda kalıyorsa, bu hem zihinsel hem de ruhsal sağlığını olumsuz etkiler. Yani evin koltuğunda televizyon izlerken, her zaman e-postaları kontrol ediyorsanız, buda hala çalışıyorsunuz anlamına gelir.

Evde iş bildirimlerini almaya açık olmak , metabolizmayı ve bağışıklığı etkileyerek enfeksiyon, yüksek tansiyon ve depresyon gibi ciddi sağlık sorunlarına yatkınlık yaratabilir. Bu kadar uzun çalışma saatlerinde çalışmak skalp hastalığı ve felç riskini bile artırabileceğini anlamına gelir. Diğer bir sorun ise,  kişisel, sosyal ve aile ilişkilerine de zarar verme potansiyeline sahiptir.

Sonraki adımlar. Peki şimdi ne olması gerekiyor?

Acil soruna odaklanabilir ve çalışma saatleri dışındaki dijital bağlantının kapsamını azaltabiliriz. iş yaşamınızda “bağlantıyı kesme hakkını” uygulayın.

Ancak bu endüstriyel düzenlemeler, yöneticilerin temasa geçmesini engellese de, birbirleriyle uğraşan iş arkadaşlarının davranışlarını değiştirmeyecek. Ya da çoğumuzun mesai saatleri dışında çalışmak için hissettiği iç baskı.

Çalışma saatlerinin dışındaki dijital bağlantı sorununun işyeri kültürü ve psikolojik sağlıkla ilgili daha geniş bir sorunu yansıttıyor. Bir kuruluş üretkenliğe psikolojik sağlıktan daha fazla değer verdiğinde, çalışanlar gerçekçi olmayan teslim tarihlerini yönetmek için daha fazla baskı hissedeceklerdir.

Sonuç olarak, mesai dışı e-postalar ve mesajlaşma ile ilgili sorunumuz, sağlık sorunları, üretkenlik baskıları, iş güvencesizliği ve azalan iş kaynaklarıyla ilgili daha geniş toplumsal sorunları yansıtıyor.

Bir yanıt yazın